Filistin, Gazze Şeridi, Lübnan, Yemen, Irak ve Suriye'ye yönelik saldırılarını durmaksızın sürdüren İsrail, tüm dünyanın gözleri önünde bir suikasta daha imza attı.
İsrail, İran'ın başkenti Tahran'da, Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere davetli olarak İran'a gelen Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'ye suikast düzenleyerek öldürdü.
Daha iki gün önce Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta Hizbullah'ın üst düzey komutanı Fuat Şükrü'yü öne sürerek sivillerin bulunduğu yerleşim yerine düzenlenen saldırı konuşulurken, İsrail üç günde ikinci kez hiçbir uluslararası hukuku gözetmeden terör eylemleri gerçekleştirdi. İsmail Haniyye'nin şehit olduğu suikastla ilgili ise çarpıcı detaylar ortaya çıktı.
Haniye'nin ağırlandığı İran Cumhurbaşkanlığı’na ait kompleksin içerisindeki misafirhanenin saldırı sonrası çekilen görüntülerinde misafirhane binasında sadece Haniye'nin bulunduğu katın vurulduğu ve binanın diğer kısımlarında hasar olmadığı görüldü.
Güvenlik uzmanları, füze veya uçaktan atılan bir bombanın bu denli nokta atışı olmayacağı ve binanın büyük bir kısmının zarar göreceği yönünde görüşler bildirdi. Bir dönem İran'da yaşayan gazeteci Ramazan Bursa, suikastla ilgili kafa karıştıran bilgiler verdi. Bursa, "Haniyye’nin devrim muhafızlarına ait lojmanı ile Dini Lider Hameney'in ofisi arasında çok mesafe yoktu. Onu vuran Hamaney’i de vurabilir" dedi. Bu gelişmelerle birlikte "İsrail ve İran danışıklı dövüş" stratejisi iddiaları tekrar gündeme geldi. İnsanların kafasında ise "İsrail Hamaney'i niye vurmuyor?" sorusu belirdi. Tüm detaylar, uzun yıllardır süren tartışmaları alevlendirdi ve sosyal medyada geniş bir şekilde tartışılmaya başlandı. .